Felsefece
"Düşün, Sorgula, Anla."
thales
Thales

Thales Kimdir?

Thales (Grekçe: Θαλῆς, Thalēs; MÖ 624/623–548/545), İyonya'nın Milet şehrinde doğmuş bir antik Yunan matematikçi, astronom ve Sokrates öncesi filozoftur. Thales, İyonya Aydınlanması'nın başlatıcısı ve Antik Yunanistan'ın kurucu isimlerinden biri olarak kabul edilen Yedi Bilge'den biridir.

18. yüzyıl tarih yazımından itibaren, birçok kişi onu Yunan geleneğindeki ilk filozof olarak kabul etmeye başladı; bu kişi, dünyayı açıklamak için mitolojiden ziyade doğa felsefesini kullanan ilk kişiydi. Bu nedenle Thales, matematik, bilim ve tümdengelim ile ilk kez uğraşan kişi olarak anılır.

Thales, doğanın tek bir nihai maddeye dayandığı görüşünü savunmuş ve bu maddenin su olduğunu teorileştirmiştir. Bu görüş, kendi zamanının filozofları arasında oldukça etkili olmuştur. Thales, dünyanın su üzerinde yüzdüğünü düşünüyordu.

Matematikte, Thales teoremi adını ondan alır ve Kesişme teoremi de Thales teoremi olarak bilinir. Thales'in piramitlerin yüksekliklerini ve gemilerin kıyıdan uzaklığını hesapladığı söylenir. Bilimde, Thales bir gök bilimciydi ve hava durumunu ve güneş tutulmasını öngördüğü rivayet edilir. Ursa Major takımyıldızının konumunun keşfi, ayrıca yaz ve kış gündönümleri ile ekinoks zamanlamalarının keşfi de Thales'e atfedilir. Ayrıca bir mühendis olarak, Halys Irmağı'nı yönlendirmesiyle tanınır. Plutarkhos, "o zamanlarda Thales, felsefeyi pratikten spekülasyona yükselten tek kişiydi" diye yazmıştır.

Yaşamı

Thales'in yaşamı ve kariyeri hakkında bilgi veren ana kaynak, MS 3. yüzyılda yaşamış olan filozof Diogenes Laertios'un Ünlü Filozofların Yaşamları ve Öğretileri kitabıdır. Ancak, Laertios, Thales'in ölümünden yaklaşık sekiz yüzyıl sonra yaşamıştır ve eserinde güvenilmez ve hatta uydurma bilgiler barındırır. Thales, Milet'te doğmuştur; Milet, Büyük Menderes Nehri'nin ağzında, günümüzde Didim, Türkiye'nin yakınında bulunan bir ticaret şehriydi.

Thales'in tam doğum ve ölüm tarihleri bilinmese de, bazı kaynaklardaki belirli olaylar sayesinde tahmin edilebilir. MÖ 5. yüzyılda yaşamış olan tarihçi Herodot'a göre Thales, MÖ 28 Mayıs 585 yılında yaşanan bir güneş tutulmasını öngörmüştür. Bir kişinin en parlak döneminin 40 yaşında olduğunu varsayarsak, MÖ 2. yüzyılda yaşamış olan Atinalı Apollodoros'un kroniklerine göre, Thales'in doğum tarihi yaklaşık MÖ 625 olarak kabul edilir.

Vefatı

Thales'in (MÖ 624-546) ölümü hakkında kesin ve net bilgiler bulunmamakla birlikte, antik kaynaklarda farklı anlatımlar mevcuttur. Diogenes Laertius'a göre, Thales bir jimnasyumda yarışmaları izlerken aşırı sıcak, susuzluk ve yorgunluk nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Bu anlatım, Thales'in ileri yaşında fiziksel zayıflık nedeniyle vefat ettiğini göstermektedir.

Başka bir rivayete göre ise Thales, Atina'da düzenlenen Olimpiyat Oyunları sırasında sıcaktan bitkin düşerek ölmüştür. Bu anlatım da benzer şekilde, Thales'in sıcak hava koşulları nedeniyle yaşamını yitirdiğini belirtir.

Thales'in ölümüne dair bir diğer efsanevi hikâye, onun geceleyin yıldızları incelerken bir kuyuya düştüğünü ve bu nedenle öldüğünü anlatır. Bu hikâye, filozofların soyut düşüncelere dalarak pratik gerçeklikten kopmalarını eleştiren bir sembol olarak da yorumlanmıştır.

Bu farklı anlatımlar, Thales'in ölümüne dair kesin bir bilgi sunmasa da, onun yaşamının son dönemlerine dair çeşitli perspektifler sunmaktadır. Ancak, bu rivayetlerin doğruluğu konusunda kesin bir yargıya varmak mümkün değildir.

Teorileri ve çalışmaları

Thales'den önce, Yunanlar doğayı ve dünyanın temel maddesini; mitoloji, Tanrılar ve kahramanlarla açıklıyorlardı. Yeryüzündeki doğa olayları, (depremler, rüzgâr vb.) tanrılarla bağdaştırılıyordu.

Thales, hem suyu ana madde olarak düşünmesi, hem de doğayı olguları birleştirerek açıklamaya çalışması bakımından, önemli olmuştur. Doğa olaylarının nedenlerini insan biçimli Tanrılardan çok, doğanın içinde aramıştır. Mitolojik açıklamalar ile ussal (akılsal) açıklamalar arasında bir köprü kurmuştur. Thales'den sonra öğrencileri Anaksimandros ve Anaksimenes de aynı çizgide ilerlemiştir.

İlahiyat

Thales'in tanrı ve ruh kavramlarına dair görüşleri, onun felsefi düşüncesinin önemli bir parçasını oluşturur. Aristoteles'in aktardığına göre, Thales "her şeyin tanrılarla dolu olduğunu" ifade etmiştir. Bu görüş, evrendeki her şeyin canlı ve ruhsal bir yapıya sahip olduğu inancını yansıtır. Thales, doğadaki nesnelerin ve fenomenlerin içsel bir ruha veya ilahi bir güce sahip olduğunu düşünmüştür. Thales, ruhun hareketin kaynağı olduğunu savunmuştur. Bu bağlamda, mıknatısın demiri çekme özelliğini, mıknatısın bir ruha sahip olmasıyla açıklamıştır. Bu yaklaşım, cansız nesnelerin bile bir tür ruh veya yaşam gücüne sahip olabileceği düşüncesini ortaya koyar.

Thales'in tanrı kavramı, geleneksel Yunan mitolojisindeki antropomorfik tanrı anlayışından farklıdır. O, tanrıları doğanın içsel bir parçası olarak görmüş ve evrendeki düzeni ve hareketi bu ilahi güçlerle ilişkilendirmiştir. Bu yaklaşım, panteistik bir bakış açısını yansıtır; yani tanrı ve doğa birbiriyle iç içe geçmiş ve ayrılmaz bir bütün olarak kabul edilir.

Su, her şeyin sebebidir

Thales maddenin ilk öğesi (arkhe, töz) olarak suyu ileri sürmüştür. İlk öğe olduğundan dolayı toprağın suyun üzerinde bulunduğunu, dünyanın bir tepsi gibi olduğunu ve su tarafından taşındığını söylemiştir. (Dünya bir gemi gibi hareket ediyormuş ve suyun hareketliliği nedeniyle sallandığı zaman insanlar deprem oluyor sanıyormuş.)

Thales, görünüş ile gerçeklik arasındaki farkı ve 'çokluk ile birlik' arasındaki ayrımı vurgulayarak, değişen ve zamanla var olan her şeyin gerçek bir varlık olmadığını savunmuştur. Ona göre, sürekli değişen ve farklılık gösteren fenomenler, gerçekliğin kaynağını oluşturmaz. Thales, "gerçekten var olan nedir?" sorusunu yanıtlamanın tek yolunun, görünüşler ve çokluk ile gerçeklik ve birlik arasındaki ilişkiyi doğru şekilde anlamaktan geçtiğini ileri sürmüştür.

Bu kalıcı ve sürekli gerçeklik, Thales'e göre, gözle görülen çokluğun ötesinde, onu açıklayabilecek bir temel varlıkla ilişkilidir. Thales, çokluğun ardında yatan bu birliğin "su" olduğunu öne sürmüştür. Suyu, doğanın temel unsuru ve tüm varlıkların kaynağı olarak görmüş, çeşitliliğin, değişimin ve tüm fenomenlerin aslında bu birliğin farklı halleri olduğunu savunmuştur. Yani, her şeyin kökeninde bir birlik vardır ve bu birlik, su gibi temel bir unsurdan türemektedir. Bu şekilde, doğanın görünüşteki karmaşık yapısının, aslında bir ve aynı kaynaktan çıktığını ifade etmiştir. Thales'in bu düşüncesi, doğanın temeli ve değişimin arkasındaki sürekli unsuru anlamaya yönelik önemli bir ilk adımdı.

Thales'in mirası ve sonraki felsefeciler üzerinde etkisi

Thales, Antik Yunanistan'da felsefenin ve bilimin öncüsü olarak kabul edilir. Milet Okulu'nun kurucusu olan Thales, yalnızca kendi dönemi için değil, sonraki düşünürler için de derin bir etki bırakmıştır. Onun fikirleri, doğa olaylarını açıklamada mitolojik düşünceden rasyonel düşünceye geçişi temsil eder ve bu yaklaşımıyla Anaksimandros ve Anaksimenes gibi öğrencilerinin yanı sıra, diğer birçok filozof ve bilim insanına ilham kaynağı olmuştur.

Anaksimandros üzerindeki etkisi

Thales'in öğrencilerinden biri olan Anaksimandros, hocasının arkhe (ilk neden) kavramını geliştirerek, evrenin temel maddesi olarak su yerine aperion (sınırsız ve belirsiz madde) fikrini ortaya koymuştur. Bu, Thales'in doğayı açıklama çabasının ne kadar güçlü bir temel oluşturduğunu ve sonraki düşünürlerin onun fikirlerini genişleterek devam ettirdiğini gösterir.

anaksimandros
Anaksimandros

Anaksimenes üzerindeki etkisi

Thales'in etkilediği bir diğer filozof, Milet Okulu'nun bir başka üyesi olan Anaksimenes'tir. Lampsakoslu Anaksimenes, evrenin temel maddesi olarak havayı (aer) önermiştir. Tıpkı Thales gibi o da doğayı gözlemleyerek açıklamaya çalışmış ve mitolojik açıklamalardan uzaklaşmıştır. Bu, Thales'in "rasyonel düşünme" mirasının nasıl sürdürüldüğünü gösterir.

Thales'in doğaya dair yaptığı açıklamalar, felsefenin sadece bir metafizik veya teolojik tartışma değil, aynı zamanda doğayı anlama çabası olduğunu ortaya koymuştur. Bu bakış açısı, Yunan felsefesinde bir geleneği başlattı. Platon ve Aristoteles gibi daha sonraki filozoflar, Thales'i "felsefenin babası" olarak anmış ve onun çalışmaları üzerine kendi sistemlerini inşa etmişlerdir. Aristoteles, özellikle onun "su" fikrini eleştirip yorumlarken bile, Thales'in önemini vurgulamıştır.

anaksimenes
Anaksimenes

Modern bilim ve felsefeye etkileri

Thales'in "doğa yasalarını gözlemleme ve açıklama" yaklaşımı, modern bilimin temellerini oluşturmuştur. Onun fikirleri, doğa olaylarının mitolojik figürler yerine doğal süreçlerle açıklanabileceğini göstermiştir. Günümüzde bilimsel yöntemin temelini oluşturan bu anlayış, doğrudan Thales'in etkisini taşır. Ayrıca, onun evrenin bir ilk nedeni olduğuna dair tartışmaları, metafizik ve felsefi düşüncenin önemli bir başlangıç noktası olmuştur.

Thales'in mirası, sadece öğrencileri ve çağdaşlarıyla sınırlı kalmamış, sonraki yüzyıllarda bilim, matematik ve felsefe alanlarında bir mihenk taşı olmuştur. Doğaya dair rasyonel açıklama arayışı, bilimsel devrimlerin ve modern felsefenin yolunu açmıştır. Thales'in başlattığı bu sorgulama geleneği, günümüzde bile felsefi ve bilimsel düşüncenin temelinde yatmaktadır.

Din ve adalet kavramı

Thales'in din ve adalet anlayışı, Diogenes Laertios'un aktardığı bilgilere göre şekillenmiştir.

Thales, Tanrı'yı başlangıcı ve sonu olmayan bir varlık olarak tanımlar ve Tanrı'nın iyi ve adil olduğunu, dolayısıyla insanların da bu özellikleri taşımalarını istediğini savunur. Thales, demokratik bir görüşe sahip olmamış, Miletoslu Tiran Thrasybulus'un yönetiminde, tiranlık rejimini onaylamadığını belirterek, Solon'a başka bir yerde yaşamayı önerdiği bir mektup yazmıştır.

Thales'in adalet anlayışı, toplumsal kurallar ve ruhsal değerlerle iç içe olup, yurttaşlara yönelik bazı öğütlerde bulunur. Bunlar arasında:

Ayrıca, bölgesel egemenlikten kaçınılması ve eğitim eksikliğine katlanmanın zorluk yaratacağına dikkat çeker.